Seni Ne İhtiyarlattı?

Abdullah Harmancı göz ucuyla takip ettiğim bir yazar. Bugünlerde bir kitabı daha yayınlandı: "Seni Ne İhtiyarlattı?" Bu dördüncü kitabı olmuş. Ne güzel. Öyküye eğilen bir adam Abdullah Harmancı. Hem öykü hem de öykü üzerine yazan bir edebiyatçı. Muhteris (2002) ve Ertesi Dünya (2003) değmişti elime. Nasip olursa bu eserini de okumak istiyorum.

Abdullah Harmancı'yı Sayha'nın ilk günlerinden, 1990'lardan tanırım. Çekingen, tedirgin, kalbî bir lise talebesi idi. Elinde şiirleri, yazıları arada bir uğrardı dergiye. Çok samimi yazıları vardı. Hiç birini geri çevirmedim. Okuması için bir kaç kitap verdiğimi hatırlıyorum. Birisi kesinlikle İsmet Özel'di. Geri getirdiğini de hatırlıyorum, bak bu da güzel...

İlk yayınladığımız eseri "Beyaz Güvercin" isimli bir şiirmiş. (Temmuz 1990 - 4. sayı) Eski sayılarla beraber eski günleri karıştırırken gördüm.

"Ey beyaz güvercin, ey muştu kuşu
Kararmış kalbime umutlar getir..."
...
Sonra yine şiirler... Mesela Hasan Erkan'a ithafen yazdığı "Güllerimi Sana Verdim"

Abdullah Harmancı iyi ki yazıyorsun.

... Ve futbol işte bu işe "yarar". Acılarımızı yanlış adreslere yöneltmemizi "sağlar". Futbol rehavetin, futbol idealsizliğin, futbol programsızlığın, futbol meşgalesizliğin, futbol "tesadüfen"liğin, futbol içeriksizliğin, futbol "acı"sızlığın, futbol dertsizliğin garip bir belirme biçimidir. Hepimiz de bunu bilir, bile bile "lades" demekten de geri kalmayız.

... Şimdi hep birlikte kendimize soralım, bir ay içerisinde Kuran'a ayırdığım süreyle futbola ayırdığım süre birbirine eşittir, diyebilecek kaç kişi var? [Abdullah Harmancı-Seni Ne İhtiyarlattı?]