Üzgünüm.
Siyah ve büyük harflerle üzgünüm.
Siyah paltolu adam bir duvarın önünde durdu.
Başını yere eğdi.
Duvar gerçek bir duvardı ve bütün yollarını çıkmaza bağlıyordu.
Adamın gölgesi duvara çarpa çarpa kanadı.
Simsiyah kanlar aktı duvarın gölgesine.
Üzgünüm.
Adamın yüzüne bakan duvar, alnında biriken kırışıklar, gözünde deveran eden öfke, avuçlarında hüznün resmini gördü.
Şimdi duvarda üzgündü.
Adam kadar üzgün.
Sarılacağı bedeni bekleyen kefen soğukluğuyla duvara başını dayadı adam.
Bir daha. Daha.
Duvar bağrına bastı adamın hüznünü.
Saçları ortadan ayrılmış bir baştan eksiltili cümleler düştü.
Üzgünüm
Üz
Gün
Üm
Rüzgar hecelerle oynadı.
Üzgünüm dedi, gitti. Arkasından söyledi bunu.
Kendi söyledi,
Kendi duydu.
9 Ocak 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder