Ahmedî, her kim kadına danışarak iş yaparsa o işten hayır gelmeyeceğini söyleyerek kadına uymamak gerektiğini vurgular:
Avret ile kim kılursa meşveret
Olmaz ol anın işinde meymenet
Ciddi iddia. Sözün boyu uzun, eni geniş. Küçük diller yutulası efendim.
Üstadımız hızını alamıyor, kibar kişilerin kadına mahkûm olduklarını, kadının sözünden çıkmadıklarını söylüyor:
Böyledür âdetleri nesl-i kibâr
Avretin mahkûmıdır sözin tutar
Şair bu beytiyle, hem kadını dinleyip onun isteklerini yerine getiren erkekleri eleştiriyor hem de kadın sözünün tutulmaması gerektiğini savunuyor.
Üstad ya dayak yememiş kadınlardan ya da cünun makamında iken şuursuz bir şekilde söylemiş bu sözleri. Bu sözler ne yirmi birinci yüzyıla sığar ne on dördüncü yüzyıla. Aman Ahmedî can Ahmedî seni duyanlar hep böyle bilir, böyle inanır ve lakin şu beyitler senin değil midir efendiceğim?
Didüm yâra ki dudağunı emsem
Didi dervîşe lal olur mı em-sem
...
Didüm ağzun ile yüzün ne durur
Didi şorgör şekerle gül durur hem
...
Didüm zülfün neçün hamdur didi kim
Aceb midür benefşe kim ola ham
...
Didüm kim hem-dem olsan Ahmedîye
Didi yitmez mi derdüm ana hem-dem
Allah var tevatür söylemişsin sözü de haydi geçtik bunları Dedeciğim, şöyle diyen de sen değil misin?
Dilerdi Ahmedî cânâ seni avlaya halvetde
Gönül eydür ana dek dur sana bu sayd-ı ankâdur
Efendim? Yalnız senin mübtelası olmadığın ol saçlar ne ola kim? Aman efendim söz oktur, geri dönüşü yoktur. Kadın kısmına laf iderüken evvelini ve ahiri hesap etmek yeğdür. Vesselam.
17 Aralık 2011 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder