Bulutlar gibi hüzün, telaşla geliyor, bir türlü gitmiyor.
Yağsa ya?
Belki bir teselli bulacak yorgun ve kırgın ellerimiz. Belki bir düşe uyanacak kalbimizin sol yanı. Belki heyecan pırıltısı.
Mesela "Kâbe'ye gidiyorum, Allahaısmarladık..."
Ne güzel yağardı o zaman yağmur?
Ya yağarsa?
Ben şükretmez miyim görünen görünmeyen aşkına. Yürek sofraları kurmaz mıyım bilinen bilinmeyen adına. "Bismillahi Allahu Ekber" ile koyulmaz mıyım yürek bilincine dalmaya...
Yağarsa ikindi gölgesine yaslanan yağmur,
Yağarsa bilirim "Kara taş" ile buluşan selam,
Kuş olup uçmaktadır hüzün nihayetine.
Kuşun kanatlarında abdest serinliği.
Yüreğini siz tahmin edin.
Selam ola yağmura, rüzgara, bahara, uzağa giden dostlara, kutlu taşa, merhamete, sabra, hüzünden çıkılan sükuna, kalbe...
----
Foto: Hayrettin Oğuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder