Sımsıkı kapalı kepenkler
Şehrin güneşleri kör, sokakları çıkmaz, insanları dargın
Siyah beyaz fotoğraflarla esrik hatıraların kalbi
Bir kaside rayihası
Bir gazel sessizliği
Göğsüm üstüne bağdaş kurup oturmuştur.
Kalbim üstünde kocaman bir dağ
Kalbin kalbe yenilgisi diyorlar buna
Kirli ve sımsıkı kapalı camlar
Deniz kokusu pervazlarda
Her çizgisinde mağlubiyet
Zihnimde çırpınan yaşanmışlıkların
Sırtında çocuk yüzü.
Gözüm üstünde kocaman bir yaş
Yalnızlık diyorlar buna.
Sımsıkı lâl kelimeler
Noktalamalar serkeş, imla berduş
Uzak daha uzak aşklardan, kuyular daha boğuk
Bir taşın sıcaklığında kertenkele çaresizliği
Güz yaprağıdır başını alıp giden melankoli
Biliyorum açılan kapılardan akar muhabbet
Bilmek ukalalığımdır.
Aklım üstünde berrak bir sela
Göğe bakalım yerden gökten boşalıyor seda.
5 Aralık 2016 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder