Corona-Metre

"Oturduğun yeri pak et, 

Yediğin lokmayı hak et." buyuruyor  Hacı Bektaş-ı Veli. 

Hayatı çok içinden çıkılmaz, çetrefilli hâle getirmenin bir anlamı yok. Basit düşünebiliriz. Hacı Bektaş-ı Veli'nin buyurduğu gibi. Güzel, faydalı, helal işler yap. Allah büyük.

Nereden çıktı bu mevzû?

Okulların açılmasından. 

Aylardır aynı yaygara, aynı belirsizlik, aynı iş bilmezlik? Hoş işi bilsen de bu devasa öğrenci sayısı, bu milyonu bulan öğretmen ve bitmek bilmeyen eksikler ile çarkı döndürmek çok müşkül.

Okullar kesinlikle açılmalı. Akıl ve kalp bunu istiyor. Mart'tan beri sağa sola savrulmuş yavrular için bu elzem. Uzaktan eğitimle belki bir iyi niyet gösterisi yapıldı. Fakat eğitim okulda olmadığı sürece çok zor. 18 Eylül'e kadar telafi eğitimini de "uzaktan" planlıyorlar. Uzaktan eğitimin telafisi de uzaktan... Enteresan bu. Bir yere not alalım. 

Okullar açılmalı. Okulun doldurmadığı zamanları çocuklar bilgisayar, televizyon, telefon gibi meşgalelerle dolduruyorlar. Bunun hem kısa hem uzun vadede büyük yıkımları olacaktır. Ne anne baba ne devlet bunun kontrolüne muvaffak olamaz. Lakin bayramdan bu tarafa artan yeni vak'a sayısı ve ölüm oranları okulların açılmasına büyük mania teşkil ediyor.

Bakanlık tuhaf bir kararla, telafi eğitimi için yüz yüze yapılan kadar ekran başında uzaktan eğitim planlıyor. Bunun da yeni sonuçlarının olacağı aşikar değil mi? 8 saat ekran başındaki - tabi durursa - çocuktan ne bekliyoruz? Beyler, el insaf!.. Dün bir karar alıyorsunuz, yarın yeni bir karar. Bir kararınız bir öncekini de bir sonrakini de içinden çıkılmaz hâle getiriyor. 

Bu ders saatlerinin çokluğu hocalar için de münasip değil. Göz mü dayanır buna? 

Ders saatlerini acilen azaltıp seyreltilmiş sınıflarla okullar açılabilir. Haftada 40 saat ders yerine 15-20 saat... Bu şekilde sınıflar bölünüp çocukların, yoğunluk olmadan belli günlerde okula gelmeleri sağlanabilir.

Şunu duyar gibiyim:

"Hiçbir şey 6 ay öncesi gibi olmayacak. Dünya yeniden dizayn ediliyor. Eskiye kafanız gitmesin."

Eyvallah. Aynı düşünüyoruz. 

Ve fakat bizler bütün yolların çıkmaza girdiği, bütün çıkmazların bittiği bir anda dahi "bir yol" olduğunu bilen, inanan insanlarız.

İnancımızı kavi tutuyor, yukarıdakilerden iz'an bekliyoruz.