Social Icons

14 Aralık 2011 Çarşamba

Göz iz

Kara bir su akıyor sol yanından. Suyla akıyorsun. Çabuk çabuk. Alelacele. Su sen olup akıyor. Güneş yok. Sıcak yok. Ses yok. Su ve sen. Sen suyla akarken ne çalılardan fırlayan kuşlar ne kayaların böğrüne vurup geçen sular bir kıymet taşıyor. Hava kara. Kapkara. Soğuk ve kara. Kar ha düştü düşecek. Kar suya düşecek. Suyun birisini bekler hali vardı.

Koştun. Suya koşar gibi koştun. Heyecan akıyordu şimdi. Sen koştukça su kabarıyordu. Su, elden avuçtan çıkıyordu. Nefesin nefesinde. Su, koyu nefes. Suda tanıdık bir ses. Ağzından yayılan buhardan bir figür düşüyor nehre. Bir yaprak düşüyor. Bir damla gözyaşı... Bir su biliyor gözyaşının kıymetini. Suda sükunet. Suda teslimiyet. Gözünde iz. Göz iz.

Kara bir su akıyor göz yaşından. Göze akıyorsun. Uzun bir aşura günü, keskin bir söz, göze bakıyor. Kara derili çocukla akıyorsun acının göz kafesinden. Beyaz teninde kör tedirginlik. Köpkör. Dal yatırıyorsun suya. Buz çekiyor yanakların.
Söz, göze ne desin?
Su, yok yere ağlamasın da ne etsin?
Su, susuz kalmasında ne sussun?

Ağlarsan kıyamet kopar suda, bilesin.
Şimdi çokça ağlayasım kara kıta üzre.
Göz izlerin üzre.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
 
Blogger Templates