Günler'de yazdıkları için şunları söylüyor Cemal Süreya:
“Yazdığım nedir? Yazmam gerektiği için mi yazıyorum? Öyle bir gerek gördüğüm için? Yol arıyorum, ama zaman zaman yolumu yitirmeli de değil miyim? Günlük - mektup - deneme - hayat öyküsü - anı - polemik karışımı bir şey bu benimki.”
Şiirin arsız yüzünün düz yazıya teslimiyetini düşünmek saflık olsa gerektir. Yazıyla didişmek Elma'da adının bir harfini attığını beyan eden şair için esastır ve bir kalıba sokmanın çok da gereği yoktur. Yazdıkları hem şudur hem budur. Hem şöyledir hem böyledir. Her şeydir yani.
Bu "her şey" olan düz yazılarında iki ünlü şiiri üzerine verdiği ipuçları hem okuyucusu hem edebiyat araştırmacısı için önemlidir Cemal Süreya'nın:
“Sizin Hiç Babanız Öldü mü?' adlı şiirimi babamın ölümü üzerine yazdığımı sananlar var. İlk şiirlerimdendir. Babamın ölümünden dört yıl önce yayımlamıştım onu. “Kars”ı da Kars’ı görmeden Paris’te yazdım. İşin tuhafı yurda döndüğümde, teftiş göreviyle gönderildiğim yer de Kars oldu.”
Enteresan. Papirüs yazarı imge atının boşladığı dizginlerini düz yazıda da tutmak istemez.
Ve altüst olmuş bir manzara devreder bize. Kendimizdir karşımızdaki. Şu soruyu sorarız sessizce: Yazdığım nedir?
Ve cevap yetiştiririz hemen: "Her bir şey."
12 Aralık 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder