Ekrandan yansıyan hır gür içerisinde Nabi Avcı'ya bakıyorum. Enformatik Cehalet ile okumaya çalışıyorum yansıyan kareleri. Bombacı Parmenides diyorum sorunu kesin çözer. Bant takacı Nabi Avcı'nın elinde. Mikrofonlar, kameralar, objektifler... Ne konuştuğunu duymuyorum bile. Sadece ekranda Nabi Avcı'nın görüntüsü. Sanırım şöyle bir şeyler söylüyor:
"Bu teknolojik gelişmelerin nereye varabileceğini kestirmek çok güç oluyor. Örnek verecek olursak, daktiloyu düşünelim. Daktilo sadece hızlı ve kolay şekilde yazı yazabilmemizi sağlamadı, daktilo bizim şiir anlayışımızı da değiştirdi. Önceleri şiir yazılan değil, söylenen bir sanattı ve bu yüzden ezberlenmesi kolay olsun diye vezin şartına bağlıydı. Şimdi şiir yazılan bir şey haline gelince önce ezberlenme zorunluluğu ortadan kalktı, sonra daktilo ile yazılmaya başlanınca, daktilonun sağ marjı boştur, sol marjı sabittir, bu vesileyle serbest şiir ortaya çıktı. Yani bazı mısralar uzun, bazıları da kısa. Bunun yanında daktilonun ofislere girmesi ile birlikte genç kızlar istihdama katıldı ve parfüm sanayisinde patlama oldu. Erkekler tütün çiğnemeyi bıraktılar."
Kesin böyle söylüyordur elinde bant takacı.
Nabi Avcı'nın siyaset elbisesi üzerine yakışmıyor gibi.
14 Mart 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder