Kalabalık.
Şehir mi kalabalık, biz insanlar mı?
Her taş altından bir yapı, her gürültüden bir makine, her çığlıktan bir insan...
Kim?
Pazarlamaya hazır meta olarak üzerimizde gezdiriyor şehir bakışlarını.
Küf.
Sancı.
Çürük.
Şehre uğramadan geçiyor sanki evveli rahmet olan.
Sanki plazalar, alış veriş merkezleri, lüks daireli semtler ortası mağfiret olanın kapılarını vurmalarını duymuyorlar şehrin gürültüsü arasında.
Oysa rahmet sahurun her ışığına sevdalı.
Her niyete bir bismillah.
Ramazanın şanına yakışan bir sofrada başlar göğse yaslı, eller, diller, yürekler bir kenar mahallede değil de rahmet sofrasında olduğunun sevincinde merhamet deriyor. Su merhamet, ekmek merhamet, tuz merhamet...
Şehir eve bastırılmıyor.
Allah kimsesizlerin kalbinde daha büyük.
Allah hep büyük.
8 Ağustos 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder