7 Ağustos 2012 Salı
Kalabalık
Bu şehir ne zamandır böylesine kalabalık?
Nereden çıktı bu insanlar, arabalar, binalar?...
Bekareti nerede şehrin?
Şehir ıslak kum rüyalarına yenik düşmüş doktor. Buna medeniyet diyorsunuz, gelişme, büyüme ya da adı konmamış başka bir ünvan. Ne deseniz yakışmaz da doktor, siz şehirliler onu türkülerin sararıp solan renklerine boyar Hızır'ın heybesinden çıkartırsınız.
Korkulur sizden doktor.
Kalabalık. Ensemde kalan bir esinti gibi yalnızlık. Gözümde durmadan resim değiştiren şehir. Kocaman şehir, yalnız şehir, benim şehrim... Ben kaçtıkça üstüme gelen şehir. Köşedeyim. Kör kelpetenlerle sökülen tırnaklarım yine sızlıyor. Bir deniz şarkısı, bir gökyüzü mısraı, bir yalnızlık resmi olmalı değil mi yüreğimde?
Doktor yüreğim ayak izlerine ram oldu.
Yüreğim kayıp doktor.
Beni okuyup yüreğime üfler misin doktor?
Şehre bir yalnızlık düşer, annemi düşlerim.
Doktor.
Etiketler:
Kalabalık
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder