12 Ekim 2012 Cuma
Uzun Hikaye
Ben Mustafa Kutlu hikayelerini yemiş yutmuş birisiyim.
Ne zaman yeni bir kitabı yayınlansa Kutlu'nun anında temin eder, bir solukta okur, eşe dosta tavsiye eder, kütüphaneme özenle yerleştiririm.
İlmi bir metotla kalkıp size Mustafa Kutlu'nun hikayeciliği ve dönemleri hakkında bilgi verecek değilim. Bu zahmete giren, tahlil ve tedkik eden bir sürü akademisyen var. Elleri dert görmesin.
Şunu ifade etmeliyim: Kutlu'nun Klâsik şark üslûbundan hareket ederek kendi hikâye tarzını bulduğu hikâyeleri mesela Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk İçimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir ve Sır gibi eserleri benim için çok ayrı bir yerdedir. O lezzet hâlâ dilimdedir, sıcaklığı yüreğimdedir, samimiyeti ve muhabbeti gözlerimdedir.
Şimdi, Kutlu'nun tahkiye unsurlarından istifade ederek kıssa geleneğine ait hikayelerinden birisi değil de Beyhude Ömrüm, Tufandan Önce, Mavi Kuş, Rüzgârlı Pazar, Chef, Menekşeli Mektup, Kapıları Açmak gibi eserleri içinde zikredebileceğimiz Uzun Hikaye vizyona giriyor. Ben sağlam metinleri, bize ait hikayeleri, bizim adamların eserlerini önemsiyorum. Ümit ediyorum ki Mustafa Kutlu nasıl sıra dışı bir yazarsa, Uzun Hikaye nasıl kaliteli bir eserse filmi de aynı farklılık ve kalite seviyesindedir.
Tez zamanda izlemek niyetine...
Etiketler:
mustafa kutlu,
uzun hikaye
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder