30 Aralık 2012 Pazar
Kâbe ve projeler
Koca koca iş makinaları.
Bir taraftan yıkılan bir taraftan yapılan yapılar ile Kâbe "İnşaat" alanına dönmüş.
Yeni yapılan, camları henüz takılan binalar "proje" gereği yıkılıyor.
Dağlar, tepeler düzleniyor, inşaat alanları açılıyor, kuleler dikiliyor, yarınlara hazırlanıyor Kâbe...
Projede:
Yeni yapılacak düzenlemelerle, tavaf alanından say alanına direk giriş yapılabilecek ve tavaf yapmak isteyenler izdiham olmadan kolayca tavaf alanına gelebilecekler. Düzenlemeyle saatte yaklaşık 40 bin kişinin tavaf yapabilmesi bekleniyor.
Tavaf alanı namaz kılınan diğer bölgelerden tamamı ile ayrılacak ve Kabe’ye doğrudan, katlardan giriş yapılabilecek. Düzenlenecek olan giriş çıkışlar maksimum seviyede kolaylaştırılacak.
Kabe‘de tavaf sonrası özellikle Safa ve Merve’ye geçişlerin sıkıntılı olması sebebi ile tavaf sonrasında doğrudan say bölgesine geçişi sağlayacak yollar açılacak.
Ayrıca ikinci, üçüncü katlarda engelli Müslümanların tavaf yapabilmelerinin kolaylaştırılması için yine dışarıdan direk olarak tavaf yapılabilecek olan katlara giriş ve çıkışlar sağlanacak. Son kata ise yürüyen merdivenler ile doğrudan çıkılabilecek.
Şu anda Kabe’de saatte 28 bin kişi tavaf yapabilirken, genişletme çalışmaları ile bu sayının 40 bin kişiye çıkarılması planlanıyor. Böylece 1 metrekarede 6 kişi tavaf imkanına kavuşacak.
...
Deniyor.
Kulağa hoş geliyor. Proje videolarında first class bir hac ve umre imkanlarından bahsediliyor. Otoparklar, Kabe'ye komşu oteller, alış veriş merkezleri, farklı yaşam alanları... Şimdi de var olan "Kabe manzaralı" odalar, suitler, kral daireleri...
Bu, "ibadet" alanından "ticaret" alanına kaymanın bir projesi gibi mi durmaktadır?
Elbet insanlar ibadetlerini rahat bir ortamda, gönül huzuru ve kolaylıkla yapabilmelidirler. "İnsani" olan budur. Fakat "Hac" Arafat'ta sağ yanımızdan sol yanımıza dönerek yattığımız ve ayaklarımızı uzatarak yaptığımız bir ibadet midir? Klimalar, envai çeşit yiyecekler, içecekler, sair kolaylıklar...
Hac, bir turizm faaliyeti midir? Nasıl bir "sektör" ile inşa edilmektedir Hac? Her fırsatta maça avantajlı başlayan "zengin" ile "fakir" arasındaki uçurum niçin bu kadar derinleştirilmektedir? Parası olan "müşteri", olmayan "kalabalık" mıdır?
Kâbe olmazsa olmazımız. Gözbebeğimiz. Kıblemiz.
Umursamazlık edemeyiz.
Suûdîler bu çalışmaları ciddi bir şekilde yürütmeye niyetli gibiler.
İnşaallah hayr olur...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder