Yarım asra borunun hangi tarafından bakmak daha ehvendir?
Yarım asra dayanmadan bu mühim sorunun cevabını bulmak ivedilikle gerçekleşmeli ki uzun kış akşamlarının artık hayat bulmayan muhabbetine samimiyet zerk edile.
Yoksa ne der gecenin ayazı çocukça simadan kocamış bedene tebdil olan zata?
Karanlıkta ıslık çalmak değilse yaşamak niçin toplarını vermeyen, bisikletleri ile bir tur attırmayan ve gıpta ile bakılan ayrıcalıklı arkadaşlarımız büyüdüklerinde de bize ahizenin ötesinden, araba camından, muhitinden üst perdeden bakıyorlar?
Yarım asrın etrafına bağdaş kurup oturmak için daha erken, farkındayım, biliyorum ve fakat saçlarım hadsiz defnelerden bitimsiz eski çağ savaşlarına yaslanarak kalbimi mağlup ediyor.
Besbelli arkamızdan baka kalsa da eşyamız, unuttuğumuz adımızı bir taş altından, bir ağaç gölgesinden, bir bulut sesinden fısıldayacaktır "asr."
Asra andolsun.
Hüsrandayız.
Kocaman sabır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder