Kara uyanmak değil gördüklerim ama "kar" ve "uyanmak" kelimeleri mütenasip düşüyor gördüklerime.
Yoksa akşam sarsılan pencere demirlerinden, camlara vuran damlalardan, uğuldayan rüzgardan karla sırdaş yağmurun sokak lambalarında görünmek için mücadelesine şahitliğimiz vardı.
Bir yağmur ben buradayım diyordu bir kar.
Bir sis ardından koşup geliyordu kar, bir gece aydınlığından.
Birden gecemizin karanlığı kar aydınlığına galebe etti.
Kar, kapımıza geldi, kondu.
Şimdi suratı asık ve bulutlarla karmakarışık gökyüzünden arza yerleşen beyazlık arasında, Suudi kanalında, ihramlı müslümanların Kâbe'yi tavafını izliyorum.
Kar gibi beyazlar.
Bembeyazlar.
Mekke'ye yağan kar, ihramlılar.
Mekke'de kar.
Mekke ve kar...
8 Aralık 2013 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder