Fatih Harbiye romanını elinize aldığınızda arka kapağında yahut internetten e ticaret sitelerinde incelemek istediğinizde hemen şu bilgiye erişirsiniz:
"Darülelhan’ın (Konservatuvarın) alaturka kısmında ud eğitimi alan Neriman, mensup olmakla iftihar ettiği Doğu kültürünü çok seven babası Faiz Bey’le on beş yaşından beri Fatih semtinde oturmaktadır. Yine bu semtte tanıştığı, babasına çok benzeyen ve Darülelhan’da kemençe eğitimi alan Şinasi ile yedi yıldır nişanlıdır. Bütün mahalle, tahammül sınırlarını zorlayan bu nişanlılık ilişkisinin evlilikle bitmesini beklemektedir. Ancak Neriman’ın Darülelhan’da tanıştığı Macit, onun içinde yer etmiş Batılı bir hayat yaşama isteğini uyandırır. Neriman, Beyoğlu’nda, Harbiye’de yaşanan ışıltılı hayat tarzına imrenerek yaşadığı muhitten, evlerinden, babasından, Şinasi’den ve hatta doğuyu temsil ettiğini düşündüğü kedisinden bile nefret etmeye başlar. Tramvay yoluyla birbirine bağlanan ama birbiriyle bağdaşması mümkün olmayan iki semt, Fatih ve Harbiye, aynı coğrafyada yaşanan bir kültür ve zihin geriliminin cepheleridir. Türk edebiyatının en üretken kalemi Peyami Safa, televizyon dizilerine de konu olan Fatih-Harbiye romanında toplumumuzun yaşadığı asrîleşme (çağdaşlaşma) sancılarına eşyalar, şahıslar, kurumlar ve mekânlar üzerinden ayna tutmaktadır."
Batılılaşmayı simgeleyen Beyoğlu-Şişli semtleriyle geleneksel Müslüman kesimi simgeleyen Fatih semti arasındaki karşıtlıklar hafızalara kazınacak kadar iyi işlenmiştir. Fatih Harbiye'yi iki farklı sembol gibi karşılaştırmak Sultan Fatih'ten beri var diyor Hüsrev Hatemi ve Fatih'in bir mısraını bu delil getiriyor:
"Sen Sıtanbul şahısın ol Galata şâhıdır."
Nereden geldik buraya? Bu ayrıştırma, bu farklı aidiyet, bu temsil farklılığı niçin olmaktadır? Gerekli midir?
Eskiden de bugün de var olan bu farklılaşma işin tabiatında var. Fıtratta olandır bu. Sevdiğimize neden diye sormayız, sevmediğimize de...
Nereden geldik buraya?
14 Mayıs seçimlerinden...
Ekranlarda seçim sonuçları Türkiye haritasından renklerle paylaşılırken gözüme bir sürü Fatih ve Harbiye ilişti: Kayseri, Konya, Sivas, Erzurum vs. ve İzmir, Edirne, Diyarbakır vs.
Renkler bizim zenginliğimiz filan demeyeceğim. Mekanların da bir alışkanlığı ve geleneği var. Ne yaparsan yap, nasıl bakarsan bak insanların huyları, düşünceleri yağmurun toprağa karışması gibi coğrafyaya karışıyor.
Yapacak şey yok. Kimi bulgur pilavı ve ayran ile muhafazakar kimi balık ve r.kı ile sosyal demokrat veya ne idüğü belirsiz.
Hayrolsun inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder