Uzun uzadıya gece. Eller kadar işlek, su gibi mutmain gece.
Gecedir diye sükûnet huzura davetkâr. Sarıp sarmalayan gece, bürüyüp kapatan, gizleyen ve gizinde gizlenen geceye yaslıyorum tesellisiz yanımı. Huzura dost katan karanlık diyor örtülen.
Ve yemin.
Ve gece.
Ve geceye yemin:
Bürüyüp Örten Geceye: “Andolsun bürüyüp örttüğü zaman geceye” Leyl: 92/1.
Araplar, “Gece, Cehennemin veyl kuyusundan daha korkunçtur” dermiş. Ey gece, bürüyüp örten ve örtülen gece...
Ve yemin.
Ve gece.
Ve geceye yemin:
Her iki yanıyla geceye bakıyor yıldızlar. Başlangıcına ve bitişine şahit dağda ırmak, gölde yalnızlık. Gündüzle günlenen geceyi kolluyor serçe. Bir ıhlamur kokusu, bir kabus hezeyanı ile gece. Gecenin aydınlığından gündüzün karanlığına taşıyor bulut. Karardıkça ayrılıyor, sustukça çoğalıyor. Kuşlarla yöneliyor gece.
Gündüzü Takip Eden Karanlık Geceye: “Ve and olsun, dönüp gittiğinde geceye” (Müddessir: 74/33.) “Andolsun karanlığa yöneldiği zaman geceye..
Ve yemin.
Ve gece.
Ve geceye yemin:
Sakin Geceye: “Sükûna erdiğinde geceye andolsun” (Duhâ: 93/ 2) “Dindiği” “Karanlığını döktüğü” ve “örttüğü” zaman gece bir kalp teskini ile yur avuçlarını. Resul vaktidir gece. Berrak. Aydınlık. Tenha. İlla huzur. “Ey elbisesine bürünen, birazı müstesna, geceleyin kalk, namaz kıl. O namazını gecenin yarısına kadar yahut ondan biraz eksilterek kıl!”
Ve yemin.
Ve gece.
Ve geceye yemin:
On Geceye: “Ve andolsun on geceye…” (Fecr: 89/ 2)
On.
Gece.
On Gece...
Muharrem güzelliği ile on gece.
Kurban günlerine bürünmüş on gece.
Ramazan'la nefeslenmiş son on gece.
Her gece on gece için and olsun.
Ve yemin.
Ve gece.
Ve geceye yemin
27 Mayıs 2011 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder