Geçmiş midir?

Niçin giden yıla bakılır?
Niçin "geçen yılın" satır başları tarzında yayınlar yapılır, yazılar yazılır?
Niçin bir çırpıda üzeri örtülmeye çalışılır geçen yılın?
Geçen, geçmiş midir?

Tamam, diyelim ki geçmişe dönemeyeceğiz. Yaşandı ve bitti. Bunu artık hiç bir gazete basamayacak. Ajanslara düşmeyecek geçmiş. Geçmiş geçmiştir.

Geçmişten bize kalanlar ne olacak? Kırdığımız bir kalp yaşamaya devam etmeyecek mi? Yaptığımız hatalar. Nedametlerimiz 31 Aralık gecesi formatlanıyor mu? Ya günahlarımız?

Aslında geçmiş geçen değildir. Belki yaşananacak olanın adıdır geçmiş. Kim bilir?

"Hep ileri bakmalı" Nasıl?
Geçmişi unutarak mı?
Tevbesiz nasıl unutacaksın geçmişi?

Kurtulamazsın geçmişten. Her yenilik içerisinde vardır. Her attığın yeni adımla senledir. Sen varsan vardır. Öyleyse aç gözünü ve gönlünü geçmiş ve gelecek şu andır...

Ben yine de yorgun kalpler havarileri için birkaç mısra serpiştireyim beklentileri üzerine:

"Ben ne büyük bir dalgınlıkla bakmış olmalıyım ki hayata
görmedim orda çinko damlar ve plastik sürahilerin tanrısını
yerimi yadırgadım
yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka
çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı."

İsmet Özel