Şehrin çirkin yüzünden geldim. Etraf yine bembeyaz, tertemiz.
Şehre inat bu dağ başı. Bir muhalif. Bir militan. Bir marjinal. Yazıyla kışıyla isyankar...
Dağ başında gözlerim.
Her bir sürgününe bir emek verdiğim ağaçlara kar yağıyor.
Kar üstüne kar yağıyor.
Biraz daha kara gömülüyor bahçe.
Biraz daha topraktan uzak.
Her kuytu kar doluyor.
Her çukur kar.
Dünya yekpare beyaz.
Pencerenin önüne kuruluyorum. Kulağımda kar. Yüreğimde kar. Demini almış bir çaya "İncecikten bir kar yağar" eşlik ediyor.
Şükür makamındayım.
İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül abdal olmuş
Gezer Elif Elif diye
Elif'in uğru nakışlı
Yavru balaban bakışlı
Yayla çiçeği kokuşlu
Kokar Elif Elif diye
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi bağrıma batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Evlerinin önü çardak
Elif'in elinde bardak
Sanki yeşil başlı ördek
Yüzer Elif Elif diye
Karac'oğlan eğmelerin
Gönül sevmez değmelerin
İliklenmiş düğmelerin
Çözer Elif Elif diye
17 Şubat 2012 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder