Bugünkü köşesinde Akif Emre Hüseyin Vassaf'tan bahsediyor: Bir sufiden Hicaz sosyolojisi
Şöyle diyor Üstad:
"Hüseyin Vassaf'ın 1906 yılında İstanbul'dan gemi ile başladığı Hac yolculuğu her şeyden önce günlüklerden oluşuyor. Hemen hemen her gün tutulan notlar, gerek yol boyunca karşılaştığı yeni coğrafyalara, insanlara ve yaşadıklarına dair aldığı notlarda ne kadar titiz bir gözlem gücüne sahip olduğunu gösteriyor, sadece duygusal bir hatırat bekleyenleri yanıltıyor. Yirminci Yüzyıl'ın başlarında Abdülhamid yönetimindeki Osmanlı topraklarını, sorunları, medeniyeti, tekniği, sosyal hayatı, batı ?biz ilişkilerini adeta bir sosyal bilimci gözüyle anlatır. Gezme imkanı bulduğu İngilizlerin şehircilik ve gelişmişlik kokan İskenderiye ile Cidde'yi karşılaştırır, yaşadığı ilk şoku içi acıyarak anlatır."
Hemen internetten baktım. Eser şu şekilde sunuluyor:
Hicaz Hatırası
Osmanzade Hüseyin Vassaf
KUBBEALTI NEŞRİYAT
Kitap, Hüseyin Vassaf’ın Hicaz Hâtırası ile Suriye ve Filistin’de Cevelânım adlı iki eserinden meydana gelmektedir. İlk kısımda yer alan Hicaz Hâtırası, 28 Aralık 1905’ten 11 Nisan 1906’ya kadar süren ve İstanbul’dan Cidde’ye gemiyle, Cidde-Mekke, Yenbu’-Medine arasındaysa develerle yapılan hac yolculuğunu anlatır. Medîne’ye yaklaştıkça heyecanı iyice artan müellif, Hazret-i Peygamber’e duyduğu özlemi ve aşkı, kendi telif ettiği na’tların yanı sıra muhtelif şairlerinkilerle de çeşitlendirerek gayet âşıkâne bir şekilde dile getirmiştir… İkinci kısımda yer alan Suriye ve Filistin’de Cevelânım’da ise, Hüseyin Vassaf’ın 14 Ekim-13 Kasım 1913 arasında Beyrut, Şam ve Kudüs’e kısmen gemi ve kısmen trenle yaptığı seyahati anlatır.
Hüseyin Vassaf’ın gerek kendi çektiği ve gerek o zamanki kartpostal ve gazetelerden elde ettiği 100 sene öncesine ait 260 adet fotoğraf kitabı daha da değerli kılmaktadır… Kubbealtı titizliği ve özeni ile hazırlanan eser okuyucuya görsel bir şölen sunmaktadır…
Bu kitap tez zamanda temin edilmeli ve okunmalı.
Bu kadar "Geçmiş"inden "özenle" koparılan mekanların, düşünceleri törpülenen insanların, yıkılan şehirlerin, kaybolan yolların izlerine dair bir eser imbiğin sabrına eş tutularak kıraat edilmeli.
20 Ekim 2012 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder