Uzun ihtilal yürüyüşlerine çıktı insanlar. Eskiyi masamızın üzerine koyan şarkılara, kurşun sıkıldı. Güller aktı kanayan yerlerinden. Kimse umursamadı. Umursamadı kimse.
Sevdalansın için gurbete çıktı beyaz düşünceli yeni yetmeler. Alınlarını yönelttikleri sararmış tavanlara gözlerini çivileyerek, sevgilinin gözlerini ve sıcaklığını nakşettiler. Zeytinle açılan iftarlar o kadarla kaldı. Sahurlar bahane edilerek gecelere bekçiler dikildi. Uyuyan insanlar hor görüldü pembeleşen şafaklarda. Gazelhanlar susmuştu.
Kimi insanlar harfleri sesli konuşmaya niyet etmişti.
Hala aynı niyette sabit kaldılar üzerinden ömre bedel geçen zamanlardan sonra. Niyetleri önemliydi ve felaha kurtuluş anahtarı olarak bellediler niyetleri.
Başlarını yıkarak uyudukları okul sıralarında, ayaklarının çözülmeyen buzları ve içlerini titreten yalnızlıklarına rağmen aynı gurbetin gençleri, geceden sarkan elleri ile umudun ve niyetin eteklerinde, birkaç kişilik isyan yürüyüşlerinde ısrar eylediler, karar kıldılar.
Bütün yürüyüşler gibi…
Bitmeyecek bir yürüyüş için…
Sona ve sonuna kadar niyet.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder