Kıyısına oturulmalı denizin.
Ayak ayağa.
Sonra...
Militanlıklar, yaramazlıklar, haytalıklar, hayaller, şiirler, adı konmamış aşklar, verilmemiş hesaplar, verilen hesaplar, eskimiş kitaplar, nasır bağlayan ellerden saçılanlar... Neler varsa kapının ardında bırakılası sulara gömülmeli.
Deniz alır mı anlamsızlığımızı?
Deniz!..
Ses ver.
Doktor, deniz dalgalardan başka bir ses vermiyor değil mi?
Doktor, sen neden ses vermiyorsun?
Bak uzayan fotografta deniz işte.
Bak kapkara isyanın bilinmez tonlarında biz.
Deniz koyu bir yalnızlık Doktor.
Biz yani.
9 Mayıs 2013 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder