İşte bu ağaç.
Bu gökyüzü.
Bulutlar.
Kör çeşmenin suyu bu.
Dağın karı.
Toprağın karnı...
Bu bir bardak çay.
Ayağına batan çakır dikeni.
Sabah sabah iş kaygısı.
Meşakkat güzelliği.
Tırtılın büklümü.
Çocuk sesi...
Bu gölge senin, upuzun.
Saçında rüzgar.
Şehre baktığın dağ bu.
Mırıldandığın türkü.
Alnını koyduğun seccade
Kuşlar...
Hani birden bitti dememek için bu.
Son durak çukuruna düşmemek.
Geçilen her bir istasyonun kokusunu almak.
Kuruyan ağaç gerçekliği.
Eller üstünde seyahat.
Kaçışsızlığımız.
19 Ağustos 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder