4 Ağustos 2013 Pazar
Osmanlı Yanımız
Gençliğimin ilk demlerinde sıkça yolum düşerdi Kurşunlu Camii'ne... Kâh bir İkindi serinliği okşardı tenimi kâh Cuma kalabalığı. Özellikle yaz ikindilerinde çamların koyu gölgesi ile son cemaat mahalli zamanın dinginliğine şahitlik ettiğim huzur köşesiydi.
Yıllar geçmiş. Hani bir kimseyi uzun zaman sonra görürsün de saçında sakalında var olan değişiklik ile "yaşlanmışsın", "kocamışsın" deriz ya kendimize bakmadan, dün gece teheccüd kılmak için çoluk çocuk doluştuğumuz Kurşunlu'nun mihrabına, minberine, önüne sıkça oturduğum yere kadar inen pencerelerine bakarken "çok zaman geçmiş uğramayalı" hüznü kondu yüreğime. "Ne kadar da küçükmüş bu Camii" hayretine eşlik ettim sonra. Çocukluktan kaçtığım demlerde hiç de küçük gelmezdi bana. Hatta özellikle cumaları buranın üst katında, mahfelde kılardım. Sebebi basitti; daracık, sanki bir minareye çıkılıyormuş hissini veren merdivenlerine çevik hareketlerle tırmanır, aşağıdakileri daha iyi görebilmek için kenardan bir yere kapağı atardım. Bu mahfelin yüksekliği hiç değişmemiş dedim sessizce, hâlâ çok yüksek...
Kurşunlu Camii bize Koca Mimar'dan hatıradır. Ayrı tutarız diğer camiilerden. Memleket-i Osmaniye'nin her kûşesinde yüzlerce eseri olan Koca Mimar'ın memleketi Kayseri'deki iki eserinden birisidir burası. (Aşağıdaki kıt'anın son satırındaki kelimeler ebced hesabıyla H.994 (M.1585) olarak camiin inşa tarihini belirtmektedir. Bu tarihte Mimar Sinan 97 yaşındadır. Fakat Osmanlı İmparatorluğu'nun hassa mimarbaşılığına devam etmektedir. Onun bu tarihlerde İstanbul’dan çok uzakta, Kayseri’de Kurşunlu Camii gibi bir eseri bizzat yapıp yapmadığı hakkında bazı farklı görüşler vardır.) Danişmentliler çil çil kubbeler yerine yayvan, bol kemerli, pencereleri alabildiğine yüksekte camiiler inşa ederken Selçuklular'a da örnek olmuşlar. İşte Camii Kebir, işte Hunat, Hacı Kılıç... Bütün bunlarda olmayan yüksek kubbe Kurşunlu'da vardır. Osmanlı yanımızdır bu camii.
Giriş kapısı üstünden asırlar sonrasına şöyle seslenilmektedir:
"Şerh-i zilhicce'de urmuşsun anın bünyadın
Dilerim haşre kadar sahibine ola dua
Oldu ma'mur-u vilayet dedim ana tarih
Yapalı Kayseri'de Cami’in Ahmet Paşa."
Caminin banisi, Rumeli, Şam ve Karaman Beylerbeyi Kızıl Ahmedli Hacı Ahmed Paşadır. Doğancı Ahmed Paşa olarak da tanınır. Kayıtlarda "Hacı Ahmed Paşa Camii" şeklinde geçen Kurşunlu Cami’nin onun tarafından yaptırıldığı, giriş kapısı üzerindeki iki satırlık dört mısra halinde yazılmış bu kitabeden anlaşılmaktadır.
Ne yazıktır ki bu külliyenin medrese, hamam, mektep ve imareti günümüze ulaşamamıştır. Bu da ayrı bir utanç olarak yeter bize.
Kocamışım. Her şey süratle değişiyor. Kurşunlu Camii'nden gençliğim seçilmiyor artık. Hangi dağın ardında kaldı, hangi istimlak uğradı, hangi...
Etiketler:
kâni çınar,
kayseri,
Kurşunlu Camii
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder