Reklama Namus

Kirli elbiselerle geçiyor hatıralar.

Yağmur, kirli elbiseler üzerine yağıyor.

Virgül, gerektiği yerde kullanılıyor olmanın keyfi ile tüttürüyor yeni aldığı elektronik sigarasını.

Kirli elbiselerden kirlenerek akan yağmur, ayak basacak toprak bulamamanın can sıkıntısı ile derzlere sığınmanın utancını solurken işverenler, reklam sadağından hain bir ok daha yollamaktadır bulutların can kafesine.


Yağmur, hain oka da yağmaktadır.
Yağmur, hainliği yıkayamayacağını bile bile yağmaktadır.

Bir harbi sokuluyor böğrüne kirli elbiselerle kirlenen hatıraların.

Ne akşama babacığım ülker getirmiştir ne bilmecelerin üç harfli cevabı etidir.

Hasılı kardeşim, sırtımızda postal izi.

Sırtımızdaki postaldan daha vahimi delik deşik saflığımızdır.

Bidonla tatlı su taşımak kadar unutulmuştur ışığın doğudan doğduğu.



Reklama namus atfetmek ırısbıya...