Voltaire amca şöyle buyuruyor: "Hırs, bir geminin yelkenini şişiren yele benzer, çoğu gemiyi batırır, azı da gemiyi olduğu yerde
tutar."
E ne yapacağız? Orta yolu bulacağız.
Ama biz kasadan fiş alarak yağmuru, selvileri zorda bırakmadık mı? Nerede bulacağız nabzımızı ve orta yolumuzu?
Siz bakmayın Voltaire amcaya.
Efendiler efendisine kulak verelim:
Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Âdemoğlu için iki vâdi dolusu mal olsaydı, mutlaka bir üçüncüyü isterdi. Âdemoğlunun iç boşluğunu ancak toprak doldurur. Allah tevbe edenleri affeder."
Aynı şeylerden mi bahsediyorum. Hayır, Hadis-i Şerif'te tamah anlamı var. "Tamah" açgözlülük, şiddetli arzu, bir şey hakkında ziyadesiyle rağbet ve meyil göstermek" anlamında kullanılmış ve adî şeylere olan hırsın kalb fakirliği olduğu ifade edilmiştir.
"Derslerde hırslısın, afferin..."
"Hırslıım, bu işi başaracağım..."
Demek hem iyi hem kötü manalar üstlenebiliyormuş hırs.
Gelin biz iyi manalarına bağdaş kuralım.
29 Şubat 2012 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder