Social Icons

25 Haziran 2012 Pazartesi

Gerçek hangi elimde?

Gün boyu etrafımızda dolanan yağmur Mısırlıların Tahrir Meydanı'ndan serinlik ve umut taşıdı sanki.

Saçımızda yağmur.

Sanki Suriye ile savaş sınırındaki Türkiye "daha dün ne güzel kardeştiniz" cümlesine yeniden yapışmak için geçmişi sıfırlamanın arzusunu duymaktadır.

Kim bilir?
İçimizde umut.

Kemal Gürüz bilebilir miydi 28 Şubat'ın kendisine bu şekilde bir son hazırlayacağını?

Acı. Çok acı. Şiddetli acı. İşte tam şurada.

Her fırtınadan önce bir sessizlik vardır aziz doktorum. Kaçamayacağımız bir savaşın tam ortasındayız. Her yön savaş, her an savaş... Bu ırmak saçlarımızda eğleşirse huzur bulabiliriz bütün dünya halkları adına. Kapkara çığlıklar beyaz muştulara tebdil oluverir güne günle el verirken doktor. İnan bana. Bu kalp hep beyaz, bembeyaz, sombeyaz haberlerin muskasını taşıyor koynunda. Endişeye mahal yok doktor, huzur sol yanımızda.

İşte Kazım Koyuncu gideli 7 sene olmuş. Ölüm gökten düşen taş. Bildin mi taşı can?

Buna gitmek denir mi doktor?

Bir silah suya düşüyor, ardından bot sesi...
Acı bir ölüm.
Ekran karardı.
Geçiş zamanı.

Fransız düşünür Jean Baudrillard “Birinci Körfez Savaşı olmadı” diyor. “Çünkü biz ilk kez bir savaşı sanal olarak izliyoruz. Hakikatle irtibatı yok çünkü” diyor. Ona göre birey televizyonda Sudan iç savaşını, herhangi bir tuvalet kâğıdı reklamıyla aynı duyarsızlıkla izliyor. Televizyonu kapattıktan sonra Sudan’daki iç savaş devam etse bile onun için bitmiştir.

Bosna Savaşı’nın devam ettiği günlerde Jean Baudrillard, “Hakikat ile bağlantı kurmak istiyorsanız” diyordu, “Gidecekseniz Bosna’ya ve orada kan göreceksiniz, gördüğünüz kana parmağınızı çalacaksınız.”

Gerçek hangi elimde doktor?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
 
Blogger Templates