Social Icons

10 Ağustos 2012 Cuma

Bir karınca kadar


Cuma sonrası atladığım gibi otobüse şehre yollandım. Otobüs değil fırın mübarek doktor. Pestiliz. Nefessiziz. Ramazandayız...

Dur, kalk. İn bin...

Bir soluklanma için daldığım Akabe'de dünya serinliği Esat Ayata ile dünyadan, dağlardan, armut serinliğinden filan bahsettik. Ebuk bile mevzumuz oldu hani. Serin serin "elhamdülillah" dedik doktor. Sen yoktun lakin. Zaten hep yoktun ya.

Yürüdüm. Kediler gibi gölgelere sığınarak yürüdüm. Sanki bir ben oruçtum doktor. Yine şaştım, yine şaşırdım. Yine "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" dedim. Yine mutlu oldum. Mesûd oldum.

Yürüdüm. Düvenönünden atladım: Tramvay.

Otobüs tenha geldi tramvayın manzarası karşısında. Doktor, herkes dışarıda mı?
Evleri kim boşalttı doktor?

Sonra doktor, bak burası mühim, dikkat kesil. Sonra şunu gördü gözlerim, şöyle duydu kulaklarım doktor:

" sabrın yok velilik taslıyorsun" Sezai Karakoç / Taha'nın Kitabı

Aman doktor, susalım bugün. Ağzımızda çakıl taşları. Kocaman ve derin derin susalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

 
 
Blogger Templates