Uzun zaman

Toprağa zerkedilen güneşlerle eğleştim uzun zaman
uzun zamandı ellerim uzun saçlarım uzun
suya berkedilen günaha estim, taş çaldım
aşikar kelimelerle ördüm binlerce pazar eksisini uzun zamandı

Mavzere yaslanan iç çekişler tutuyor ellerim
şimale kayıyor gözlerim rengi taş basamaklarda kaos
ayaklarımda gecenin izi yıldızlarla saf bağladım
uzun zamandı sana ahla aktım boynu bükülü menekşe

bir selvinin uykusuna kondum yine son güz
bir kuş sessizliği sonra bir gün sarısı kar
sayın insanlar diyor denize dökülen kıravatlı adam
alışmak değil yaşamak değil üstümüz kan hem uzun zaman

Kabir uykusuzluğu kırık yüzde bir zaman
Hızırla kırk değil saat uzun zaman