Üstad nereye, nasıl bakarken soruyordu bu soruyu? Müphem. Hakikat olan değişimin kopuşla geldiğidir. Geliyor ve alıp götürüyor "bizim" sandığımız nelerimiz varsa. Hayır sadece taşı toprağı değil bizi de alıp götürüyor.
Nereye gidiyoruz ?
Mazi ile bağ kurabilmek "Mümkün" mü? Evet diyebilmeyi ne çok isterdim. Yalandan bile olsa evet diyebilmek. Görüp yaşadıklarım "boşuna heveslenme" diyor kulağımın dibinde.
Kayseri?
Ses, lütfen!..
Saygıdeğer belediye başkanlarımız, başkan adaylarımız!.. B'leriniz büyük olsun.
Nasıl projelerle geliyorsunuz maziye dair?
Lütfen, ses!
Neredesin mazi?
Camii Kebir, Hunat, Kayseri Kalesi, Lise, Hacı Kılıç?..
Restore edilen Kayseri evleri?
Sivas Caddesinin 10 sene öncesi mi mazi?
Meydan, Düvenönü?..
"Biz ilkokula giderken şurada top oynardık ve işte şu kümbete kadar bir tane bina dahi yoktu burada..."
"Şuradan Erciyes'e bakar havanın nasıl olacağını bilirdik. Şimdi öyle mi ya?"
"Bu eser tam 900 senelik."
Mazi ile bağımızı "modernleşme" yaftasının derin uykularında kaybettik efendim.
Boğuluyoruz binalardan.
Arabalar, ağaçlardan ne kadar çok?
Cemre nereye düşecek?
Cemre!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder